Tunceli Kamu Sen. il Temsilcisi Hakan Gökalp Açıklamalarda Bulundu.
Türkiye Kamu Sen, kamu görevlilerine 2023 yılının ilk yarısı için yapılacak artışlara ilişkin 81 ilde eşzamanlı açıklama düzenledi.
Açıklamada, aksaklıkların düzeltilmesi için her türlü girişimde bulunulacağı, her platformda mücadele edileceği belirtildi.
Tunceli’de de Kamu Sen il temsilciliğinde düzenlenen açıklamayı il temsilcisi Hakan Gökalp okudu.
Kamu görevlilerine 2023 yılının ikinci yarısı için yapılacak artış rakamlarına ilişkin kanun teklifinin TBMM’ye sunulduğunu belirten Gökalp, “Buna göre 2023’ün ilk 6 ayında ortaya çıkan yüzde 11,77 oranındaki enflasyon farkı ve 2021 yılı toplu sözleşmesinde yer alan yüzde 6’lık artışın üzerine 8 bin 77 TL’lik seyyanen zam yapılmasını içeren bir kanun teklifi hazırlanmıştır. Bu teklifle, en düşük dereceli memur maaşının 22 bin TL’ye yükseltildiği ifade edilmektedir. Halbuki gerçek, açıklanandan farklıdır. En düşük dereceli memur maaşını, 22 bin TL seviyesine yükseltmek için belirlenen kriter, en düşük işçi maaşına mayıs ayında yapılan artışlar olmuştur. Mayıs ayında İmzalanan toplu sözleşmeye göre, en düşük işçi maaşı, Ocak 2023 itibarı ile çıplak olarak 22 bin TL olmuştur. Bu rakam üzerine, temmuz ayında yüzde 15 daha artış yapılacaktır. Ama en düşük dereceli memur maaşı hesaplanırken, aile yardımı ve çocuk parası da dahil edilmiş; çıplak ücret yerine giydirilmiş ücret dikkate alınmıştır.
Yani, en düşük işçi maaşı, çıplak olarak ocak ayında 22 bin TL olmuşken, en düşük memur maaşı, sosyal yardımlarla birlikte ancak temmuz ayında 22 bin TL seviyesine gelebilmiştir. Gerçekte, 15’inci derecenin 1’inci kademesindeki bekar bir memurun maaşı 10 bin 400 TL dolayındadır. Buna göre, en düşük dereceli bekar bir memurun maaşı, yapılacak artışlarla temmuz ayında 22 bin TL değil 20 bin 300 TL olacaktır. Bu rakam, ifade edilenden bin 700 TL daha düşüktür. Ocak ayında 22 bin TL olan en düşük işçi maaşına ise, temmuz ayında yüzde 15 oranında bir zam daha yapılacak ve 25 bin 300 TL’ye yükselecektir. Böylece, en düşük işçi maaşı ile en düşük memur maaşı arasında, 5 bin TL fark olacaktır” dedi.
-VAR OLAN ADALETSİZLİK DEVAM ETTİRİLMİŞTİR
En düşük işçi maaşı ile en düşük memur maaşının eşitlenmediğini, var olan adaletsizliğin devam ettirildiğini kaydeden Gökalp, “Dolayısıyla, Cumhurbaşkanımızın, en düşük memur maaşının, en düşük işçi maaşından aşağı olmayacağı sözü tam olarak karşılık bulmamıştır. Bu nedenle, memur maaş artışlarının yeniden hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca, bu artışın sağlanması için, memurlara 8 bin 77 TL ilave ek ödeme verilmesi öngörülmektedir. Bu ek ödemenin, taban aylığa yapılması ve emekliliğe de sayılması gerekmekteydi. Ancak, getirilen düzenleme ile 8 bin 77 TL’lik ödemenin, emekliliğe sayılmayacağı öngörülmüştür. Hali hazırda bir memur, emekli olduğunda, çalışırken aldığı maaşın yarısı kadar emekli maaşı alabilmektedir. İlave ek ödemenin de dahil edilmesiyle birlikte, bir memur emeklisi, çalışırken aldığı maaşın üçte biri dolayında emekli maaşına hak kazanacaktır. Öyle ki, 22 bin TL’lik en düşük dereceli memur maaşı içinde, 11 bin 128 TL’lik kısım emekli maaşı hesabına dahil edilmeyecektir. Eğer bu teklif yasalaşırsa, emeklilik sisteminde var olan adaletsizlik daha da büyüyecek, emeklilik, memurlar açısından tam anlamıyla bir kabusa dönüşecektir. Bu karar, emeklilerimizi yaşadıkları dar boğaza mahkûm edecek bir uygulama olmuştur” diye konuştu.
Memur emeklilerinin maaşının Bağ-Kur ve SSK emeklilerinden farklı olarak güncel memur maaşlarıyla doğrudan bağlantılı şekilde hesaplandığını, memur maaşı içerisinde emekliliğe sayılan ve sayılmayan unsurlar bulunduğunu dile getiren Gökalp, “Yıllardır, memur maaşı içinde olup da, emekliliğe sayılmayan unsurların fazlalığı nedeniyle, memur emeklileri büyük bir haksızlığa maruz kalmaktadır. İlave ek ödeme uygulamasıyla bu adaletsizlik, bir kat daha artacaktır. Bu nedenle, yapılan bu yanlıştan derhal dönülmeli, ilave ek ödemenin de emekliliğe sayılması için, kanun teklifinde gerekli değişiklik yapılmalıdır. Bununla birlikte, yaşanan ekonomik gelişmeler ve memurların alım gücündeki erime dikkate alındığında; ilave ek ödemenin emekliliğe yansımayacağı hesaba katıldığında, yapılan bu artışı olumlu bulmamız mümkün değildir. Öyle ki, Sayın Cumhurbaşkanının, 11 Mayıs 2023 günü, en düşük memur maaşının 22 bin TL’ye yükseltileceği yönündeki açıklamaları, asgari ücret düzeyinde maaş alan kamu çalışanlarını umutlandırsa da, o günden bugüne, ekonomide yaşanan gelişmeler, yapılacak bu artışın da kamu çalışanlarının zararını telafi etmeye yetmeyeceğini göstermektedir. 11 Mayıs’ta dolar kuru 19,5 TL, euro 21,45 TL, 1 gram altın 1273 TL seviyelerindeydi. Şimdi ise dolar 26 TL, euro 28,40 TL, 1 gram altın se 1610 TL olmuştur. Açıklamanın yapıldığı gün, 22 bin TL karşılığı 1125 dolar, 1026 euro etmekte, bu miktarla 17,3 gram altın alınabilmekteydi. Bugün ise 22 bin TL karşılığında 844 dolar, 773 euro ya da 13,6 gram altın alınabilmektedir. Dolayısıyla memurlarımıza vaat edilen artış daha yapılmadan erimiş, 22 bin TL; alım gücü bakımından 11 Mayıs’tan bugüne 281 dolar, 253 euro ve 3,7 gram altın kaybetmiştir. Hal böyle olunca henüz ödenmemiş maaşlar dahi erimeye devam etmektedir. Bu gerçekler dikkate alındığında Türkiye Kamu-Sen olarak talebimiz, en düşük dereceli memurun çıplak maaşının 22 bin TL’ye yükseltildikten sonra, 2023 ikinci dönem zammı olan %6 artış yapılıp, üzerine enflasyon farkının uygulanması, buna ek olarak da refah payı verilmesi ve bu artışların bütün memur ve emeklilere aynı şekilde yansıtılması yönündedir. Ayrıca, istisnasız bütün kamu çalışanlarının, ilave ek ödemeden faydalanması için özen gösterilmeli, ilave ek ödemenin, maaş unsuru olarak sayılması gerekmektedir. Teklifte 8 bin 77 TL’lik ilave ek ödemenin yürürlük tarihi, 15 Temmuz 2023 olarak belirlenmiştir. Böyle olunca memurlarımız, 1 Temmuz itibarı ile hak kazandıkları zamlı maaşa rağmen, ilave ek ödeme için 15 günlük fark alamayacaktır. İlk defa, memur maaşına yapılan artışlar içinde, bir kalemin yürürlüğü, farklı bir tarih olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, teklifin 13. maddesi ile getirilen, ilave ek ödemenin yürürlük tarihinin de, 1 Temmuz 2023 olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, Türkiye Kamu-Sen olarak, temmuz ayında memur maaşlarına yapılan artışların yetersiz ve eksik olduğunu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Taleplerinin dikkate alınarak sorunun çözümüne ilişkin olumlu beklentileri olduğunu kaydeden il temsilcisi Hakan Gökalp, “Bu bakımdan, maaş artışlarıyla ilgili ifade ettiğimiz aksaklıklar, TBMM’de mutlaka değerlendirilmeli, bu teklif revize edilerek, aileleriyle birlikte 20 milyonu bulan memur ve emeklilerimiz için, devletimizin toplu sözleşme hükümlerine ilave olarak yaptığı bu iyileştirme, tam anlamıyla amacına ulaşmalıdır” dedi.