Elazığ ve Tunceli bölgesinin başarılı Avukatlarından Mehmet Furkan Aladağ, Kasten Yaralama Suçu: Ceza Hukukunda Bedene Yönelik Kasıtlı Saldırının Sonuçları hakkında bilgiler verdi.
AVUKAT MEHMET FURKAN ALADAĞ [email protected]
Kasten yaralama suçu, toplumda giderek artan şiddet eğiliminin en yalın ceza hukuku karşılığıdır. Pek çok insan, vicdani anlamda ölümle sonuçlanan eylemleri suç sayarken; beden bütünlüğüne yönelik diğer haksız müdahalelerin de hukuken yaptırıma bağlandığını göz ardı etmektedir. Bu yazımızda kasten yaralama suçunun ne olduğu, ne tür fiillerin bu suç kapsamına gireceği ve failin karşılacağı hukuki sonuçlar tüm yönleriyle ele alınacaktır.
Kasten Yaralama Suçunun Tanımı:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesine göre, bir kimsenin kasıtlı olarak beden veya ruh sağlığının bozulmasına neden olacak şekilde zarar görmesine yol açan kişi, kasten yaralama suçunu işlemiş olur. Suçun oluşması için illaki bir iz kalması veya ciddi bir sonuç doğması gerekmez; basit bir darbe, tokat ya da itme hareketi dahi bu kapsamda değerlendirilebilir.
Basit ve Nitelikli Haller:
Kasten yaralama suçu, mağdurda oluşan zararın niteliğine ve failin kastına göre üç ana başlıkta incelenir:
-Basit Yaralama (TCK m. 86/1):
Bir kimsenin kasten başkasının vücuduna acı vermesi veya sağlığını ya da algılama yeteneğini bozması hâlinde, fail hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Bu genel hüküm, yaralama fiilinin doğrudan ve kasıtlı şekilde gerçekleştirilmesini kapsar.
Eğer yaralama, mağdurda basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte bir zarar meydana getirmişse, fail hakkında verilecek ceza 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası olabilir. Bu hükümde ceza, mağdurun uğradığı zararın hafifliği dikkate alınarak daha düşük seviyede belirlenmiştir. Ayrıca bu hâl, şikâyete bağlıdır.
-Nitelikli Haller (TCK m. 86/3):
Eğer yaralama;
• Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmişse,
• Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiye karşı işlenmişse,
• Kamu görevlisine görevinden dolayı yapılmışsa,
• Silahla veya canavarca hisle yapılmışsa,
bu hâllerde ceza, yarı oranında artırılır.
Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama:
Kasten yaralama fiili, bazı durumlarda mağdur üzerinde daha ciddi ve kalıcı etkiler doğurabilir. Bu gibi hâllerde suçun neticesi sebebiyle ağırlaşması söz konusu olur ve fail hakkında daha ağır cezalar uygulanır. Bu durumlar Türk Ceza Kanunu’nun 87. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Taksirle Yaralama ile Farkı:
Kasten yaralama, failin bilerek ve isteyerek zarar verme iradesine sahip olduğu durumları ifade eder. Öte yandan, taksirle yaralama suçunda kişi sonuçları istememiş, fakat dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmiştir. Bu ayrım, cezai sorumluluğun belirlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Mağdurun Şikâyeti ve Dava Süreci:
Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralama fiillerinde, failin cezalandırılması şikâyete bağlıdır. Mağdur, olayı öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır. Bu süre içinde şikâyet edilmezse, fail hakkında kovuşturma yapılamaz. Ancak nitelikli hallerde ve ağır neticeler doğuran yaralamalarda şikâyet aranmaz; Cumhuriyet savcılığı doğrudan kamu davası açar.
Görevli ve Yetkili Mahkeme:
Kasten yaralama suçuna ilişkin davalarda, olayın niteliğine göre görevli mahkeme değişebilmektedir:
Hak Arama Yolları:
Mağdur, en yakın karakola veya Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek şikâyetini beyan edebilir. Ayrıca e-imza sahibi olunması halinde e-Devlet üzerinden UYAP Vatandaş Portal aracılığıyla da suç duyurusunda bulunmak da mümkündür. Eğer olaydan kaynaklı maddi veya manevi zarar söz konusuysa, mağdur ayrıca hukuk mahkemelerinde tazminat davası açma hakkında sahiptir.
Sonuç:
Bireyin vücut dokunulmazlığına yönelik her kasıtlı müdahale, yalnızca bir kişinin değil, toplumun huzuruna yöneltilmiş bir tehdittir. Cezasız kalan her şiddet eylemi, adalet duygusunu zedeler. Bu nedenle hem mağdurların haklarını bilmesi hem de toplumun bilinçlenmesi hayati önem taşır. Unutulmamalıdır ki, hukuk yalnızca suç işlendikten sonra değil; suç işlenmesin diye de vardır.